Avrupa Masaj Salonu

Kai dişlerini sıktı ve gözlerini, daha kendisi doğmadan önce bile babasına danışmanlık meydana getiren Torin e dikti, O anda bile. Torin’le aynı oda içinde bulunmak, kendisini bir çocuk benzer biçimde hissetmesine, içinin asilik yapma isteğiyle dolmasına sebep oluyordu. Bir gün böyle hissetmekten vazgeçip vazgeçemeyeceğini merak etti. “Bir şeyler yapmam gerekiyormuş gibi hissediyorum,” dedi. “Burada durup öylesine ölmesini izleyemem.” Torin gözlerini yere indirdi. “Biliyorum majesteleri. Bu tamamımız için çok zor.” Sizin için aynı şey değil, demek istedi Kai. Ama dilini tuttu. Torin yüzünü ghasret camına çevirerek başım eğdi, Avrupa Masaj Salonu

Avrupa Masaj Salonu

 

” Ziyaretçi odasını terk edip asansörlere uzanan koridorda ilerlerken, ikisi de ağzını açmadı. Asansörlerin yanında bir hanım durmuş, onları bekliyordu. Kai hanımı görmüş olduğune şaşırmamıştı -dünya üstünde görmek istediği son insan olmasına karşın, kadın bugünlerde hep onun civarlarında dolanıyormuş şeklinde görünüyordu. Sybil Mira. Ay Kraliyeti’nin Baş Avrupa Masaj Salonu Sihirbazı. Beline kadar uzanan siyah saçları ve bal tonundaki çekici teniyle, sıra dışı bir güzelliğe sahipti. Üstünde aşama ve unvanına uygun bir üniforma vardı: Yüksek yakalı, kol yeni çan şeklinde kesilmiş, kenarlarına Kai’ye hiçbir şey ifade etmeyen rün ve hiyeroglif desenler işlenmiş, uzun, beyaz bir ceket. Yanından aslabir zaman ayrılmayan, ağzından tek kelime çıkmayan muhafızı ise kadının beş adım gerisinde duruyordu.

 

Kısa bir atkuyruğu şeklinde toplanmış sarı saçları ve Kai’nin henüz herhangi bir ifade yansıttığını görmediği biçimli yüz hatları ile erkek de minimum Sybil’in güzelliğine denk bir yakışıklılığa sahipti. Kai ve Torin’in yaklaşmasıyla birlikte Sybil’in dudaklarına bir gülümseme yerleşti ama buz mavisi gözleri hâlâ soğuktu. “Majesteleri,” dedi Sybil, başını zarif bir şekilde eğerek. Avrupa Masaj Salonu “Onurlu İmparator Rikan’ın durumu nasıl?” Kai’nin bir yanıt vermediğini gören Torin laf aldı. “İyi sayılmaz. Sorduğunuz için teşekkürler.” “Bunu duyduğuma olağanüstü üzüldüm.” Sesine bakılırsa, sadece bir fareyi köşeye sıkıştırmış bir kedi kadar üzgün gibiydi. “kadınım taziyelerini bildirmemi ve imparatorun en kısa zamanda iyileşmesini dilediğini iletmemi istedi.”